Sami, Leyla'nın ceset parçalarını şehir çevresine dağıttı.
- Sami scattered Layla's body parts around the city.
Ani ses kuşları dağıttı.
- The sudden noise scattered the birds.
Aç kedi çöpü mutfağın her yerine saçtı.
- The hungry cat scattered the trash all over the kitchen.
Onları nereye saçtın?
- Where did you scatter them?
Gazete standları şehir boyunca oraya buraya dağılmıştır.
- Newspaper stands are scattered here and there throughout the city.
Her yere dağılmış boş teneke kutular vardı.
- There were empty cans scattered all over the place.
Sami, Leyla'nın ceset parçalarını şehir çevresine dağıttı.
- Sami scattered Layla's body parts around the city.
Ani ses kuşları dağıttı.
- The sudden noise scattered the birds.
There will be a scattering of showers, with heavy rain in places.