Gök gürültüsü çocukları korkuttu.
- The thunder scared the children.
Hayvanlar gök gürültüsü tarafından korkutuldular.
- The animals were scared by the thunder.
Yolu geçmeye korkmuştu.
- She was scared to cross the road.
O, korkmuş bir tavşan gibi koştu.
- He ran like a scared rabbit.
Korkmak için hiçbir neden yok.
- There's no reason to be scared.
Korku filmlerini izleyip korkmak için sinemaya gidiyoruz.
- We go to the cinema to be scared by watching horror movies.
Seni korkutmak istemedim.
- I didn't want to scare you.
Seni korkutmak istemedim.
- I didn't mean to scare you.
Tom korkmak için çok aptal.
- Tom is too stupid to be scared.
Korkmak için hiçbir neden yok.
- There's no reason to be scared.
Korkmak normaldir. Bende korkarım, bilirsin.
- It's normal to be scared. I'm scared too, you know.
Korku filmlerini izleyip korkmak için sinemaya gidiyoruz.
- We go to the cinema to be scared by watching horror movies.
Tom kesinlikle ürküyor.
- Tom is certainly scared.
1920 yazına doğru Kızıl Panik bitmişti.
- By the summer of 1920, the Red Scare was over.
Tom korkmak için çok aptal.
- Tom is too stupid to be scared.
Korkmak normaldir. Bende korkarım, bilirsin.
- It's normal to be scared. I'm scared too, you know.
Tom'u en çok korkutan şey tekrar yürüyemeyeceği düşüncesiydi.
- What scared Tom the most was the thought that he might not be able to walk again.
Seni korkutmak istemedim.
- I didn't mean to scare you.
Gerçeği söylemek gerekirse. Ben yükseklikten korkuyorum, Sen bir korkaksın!
- To tell you the truth, I am scared of heights. You are a coward!
Hepimizin korkudan ödü patladı.
- We were all scared shitless.
He was scared stiff, like a deer in the headlights, by the vampire walking toward him. The vampire had to say Boo! to make him get out of the way.
The campaign is in crisis mode, they are running scared and it is becoming obvious.
Did that scare you when I said Boo!?.
... ALAN RUSBRIDGER: Hands up, everyone who's scared by the ...
... usually nervous and scared, right? ...