Dan, Linda'nın günlüğünden düzinelerce sayfayı tarayarak saatler geçirdi.
- Dan spent hours scanning dozens of pages of Linda's diary.
Dan, Linda'nın günlüğünden düzinelerce sayfayı tarayarak saatler geçirdi.
- Dan spent hours scanning dozens of pages of Linda's diary.
Skandalla ilgili yapacak bir şeyleri var.
- They have something to do with the scandal.
Bir bankacılık skandalı Capitol Hill'i baştan başa süpürüyor.
- A banking scandal is sweeping across Capitol Hill.
Tom listeyi taradı ama kendi adını bulamadı.
- Tom scanned the list, but couldn't find his name.
Bu havaalanında tam vücut tarayıcıları vardır.
- There are full body scanners at this airport.
Bu kitabı taramanı istiyorum.
- I want you to scan this book.
Sistemin tam taramasını yapacağım.
- I'll perform a full scan of the system.