Skandalla ilgili yapacak bir şeyleri var.
- They have something to do with the scandal.
Acemi asker skandalı kamu görevlilerini ve rüşvet olarak RecruitCoscom'dan gizli payları alan politikacıları ilgilendiren bir rüşvet skandalıdır. Hisseler sürekli yükseliyordu.
- The Recruit scandal is a corruption scandal concerning public officials and politicians who accepted as bribes undisclosed shares from the RecruitCoscom company. The shares had been rising steadily.
Dürüst olmak zorundayım. Ben bir MRI taraması ilk yaptırdığım zaman biraz sinirliydim.
- I have to be honest. I was a little bit nervous the first time I had an MRI scan.
Tom listeyi taradı ama kendi adını bulamadı.
- Tom scanned the list, but couldn't find his name.
Bu kitabı taramanı istiyorum.
- I want you to scan this book.
Sistemin tam taramasını yapacağım.
- I'll perform a full scan of the system.