saygı

listen to the pronunciation of saygı
Türkçe - İngilizce
esteem

The lower your self esteem, the more you tend to focus on negative things. - Kendine saygın ne kadar düşük olursa o kadar fazla olumsuz şeylere odaklanmaya niyet edersin.

She's insecure and has low self esteem. - O güvensiz ve düşük benlik saygısı var.

respect

The two men understood one another perfectly, and had a mutual respect for each other's strong qualities. - İki insan birbirlerini mükemmel şekilde anlıyorlardı, ve birbirlerinin güçlü niteliklerine karşılıklı saygıları vardı.

The young should respect the old. - Gençler yaşlılara saygı göstermeliler.

regard

Please give my regards to your parents. - Lütfen ebeveynlerinize saygılarımı iletin.

My brother sends you his regards. - Erkek kardeşim sana saygılarını yolluyor.

homage
respect, esteem, regard, consideration hürmet, ihtiram
consideration

Consideration is very necessary. - Saygı çok gereklidir.

veneration
estimation
compliment

Will you be so kind as to convey my compliments to her? - Ona saygılarımı lütfeder misin?

piety

To raise one's name in later generations and thereby glorify one's parents, this is the greatest expression of filial piety. - Birinin adını daha sonraki kuşaklarda yükseltmek ve böylece birinin ebeveynlerini övmek, bu anne babaya saygının en büyük ifadesidir.

obeisance
deference
notice

What I most noticed about my Japanese high school, however, was the great respect shown by students toward their teachers. - Her nasılsa, Japon lisem hakkında en fazla fark ettiğim şey öğrenciler tarafından öğretmenlerine gösterilen büyük saygıydı.

devoir
awe

With deep and reverent awe I replaced the candelabrum in its former position. - Derin ve saygılı huşuyla şamdanı önceki yerine koydum.

respectfulness
{i} reverence
honour
revered
worshipful
worshipfulness
saygı duymak
esteem
saygı göstermek
respect

I had to respect Tom's wishes. - Tom'un isteklerine saygı göstermek zorundaydım.

I have nothing but respect for Tom. - Tom'a saygı göstermekten başka yapacak bir şeyim yok.

saygı göstermek
show respect
saygı göstermek
venerate
saygı ile selâmlamak
salute
saygı görmek
be respected
saygı içinde
reverentially
saygı uyandıran
compelling
saygı duruşu
special honor or respect shown or expressed publicly
saygı duruşu
moment of silence
saygı duruşu
homage
saygı dolu
worshipful
saygı duruşu standing at attention
in order to show respect
saygı duymak
to respect

It is important, in any age, to adore God and to respect one's parents. - Herhangi bir yaşta Allah'a tapmak ve ebeveynlere saygı duymak daha önemlidir.

You've got to respect Tom. - Tom'a saygı duymak zorundasın.

saygı duymak
look up
saygı duymak
regard
saygı duymak
have respect for
saygı göstermek
make obeisance
saygı göstermek
pay respect
saygı göstermek
pay homage to
saygı göstermek
hold in estimation
saygı göstermek
to show respect, behave respectfully
saygı göstermek
defer
saygı göstermek
to show respect, to look up to sb, to observe, to esteem
saygı göstermek
honor
saygı göstermek
hold in esteem
saygı göstermek
honour [Brit.]
saygı göstermek
consider
saygı göstermek
show consideration
saygı ifade eden
honorific
saygı ifadesi
honorific
saygı ile eğilme
reverence
saygı ile karışık
reverential
saygı ve hayranlık göstermek
do smb. the compliment
sahte bir saygı göstermek
bow and scrape
kendine saygı
self esteem

The lower your self esteem, the more you tend to focus on negative things. - Kendine saygın ne kadar düşük olursa o kadar fazla olumsuz şeylere odaklanmaya niyet edersin.

saygı duymak
look up to
kendine saygı
(Ticaret) self-esteem
saygı göstermek
notice
saygılar
respects

I just stopped by to pay my respects. - Ben sadece saygılarımı sunmak için uğradım.

We've come to pay our respects. - Biz saygılarımızı sunmak için geldik.

öz saygı
(Pisikoloji, Ruhbilim) self esteem
öz-saygı
(Pisikoloji, Ruhbilim) self-esteem
büyük saygı duymak
revere
saygılar
regards

Please give my kind regards to your parents. - Lütfen anne babanıza saygılarımı iletin.

I give my regards to your family. - Ailene saygılarımı ilet.

aşırı saygı
worship
derin saygı
veneration
kendine saygı
self-worth
saygı duymak
respect

You've got to respect Tom. - Tom'a saygı duymak zorundasın.

Tom respects Mary a lot. - Tom Mary'ye çok saygı duymaktadır.

saygı duymak
(deyim) take one's hat off to
saygı duymak
(deyim) tip one's hat to
saygı göstermek
(Argo) down
saygı göstermek
hold in high esteem
saygı göstermek
defer to
saygı göstermek
look up to
saygılar
sincerely
öz saygı
self-respect
saygı göstermek
make obeisance to
saygı göstermek
observe
saygı göstermek
esteem
saygılar
compliment

Will you be so kind as to convey my compliments to her? - Ona saygılarımı lütfeder misin?

öz saygı
self-esteem
anne babaya saygı
filial piety
büyük saygı göstermek
hold in high estimation
büyük saygı göstermek
hold in high esteem
derin saygı
reverence
general saygı marşı
(Askeri) general's march
kendine saygı
self respect
korkuyla karışık bir saygı duymak
stand in awe of
saygı göstermek
do obeisance to
saygı göstermek
pay obeisance to
saygı göstermek
{f} honour
saygılar
{i} compliments

Will you be so kind as to convey my compliments to her? - Ona saygılarımı lütfeder misin?

saygılar
my best compliments
yapmacık saygı
lip service
yasalara saygı
legalism
önünde saygı ile eğilmek
revere
Türkçe - Türkçe
Değeri, üstünlüğü, yaşlılığı, yararlılığı, kutsallığı dolayısıyla bir kimseye, bir şeye karşı dikkatli, özenli, ölçülü davranmaya sebep olan sevgi duygusu, hürmet, ihtiram: "İnsanlara saygıyı yitirdin mi yandın bittin, on paralık oldun demektir."- Y. Kemal
Başkalarını rahatsız etmekten çekinme duygusu
hürmet
ihtiram
saygı duruşu
Saygı belirtmek için alınan hazır ol durumu
öz saygı
İnsanın kendine duyduğu saygı onur, haysiyet, izzetinefis
Saygı duruşu
ihtiram duruşu
sıra saygı
Geleneklere uygun olarak karşılıklı gösterilen saygı
İngilizce - Türkçe

saygı teriminin İngilizce Türkçe sözlükte anlamı

saygı göstermek
Respect, show respect
saygı