There were countless stars in the sky.
- Gökte sayısız yıldız vardı.
He made a complete financial record on his computer, basing his calculations on countless receipts and bank records.
- O, sayısız makbuz ve banka kayıtlarıyla ilgili yaptığı hesaplamalara dayandırarak, bilgisayarında tam bir mali kayıt yaptı.
There are innumerable stars in the galaxy.
- Galakside sayısız yıldızlar var.
The discovery of electricity gave birth to an innumerable number of inventions.
- Elektriğin keşfi sayısız buluş icat etmiştir.
Dan tried to call Linda numerous times.
- Dan, Linda'yı sayısız kez aramaya çalıştı.
Tom broke numerous laws.
- Tom sayısız kanunu çiğnedi.
The number of words that a language has is finite but the number of sentences is infinite, which is quite interesting. You can make countless numbers of sentences.
- Bir dilin sahip olduğu kelimelerin sayısı sonludur, ama cümlelerin sayısı sonsuzdur, ki o oldukça ilginçtir. Sayısız cümle yapabilirsiniz.
The Way produces one, one produces two, two produces three, and three produces the myriad things.
- Yöntem biri, bir ikiyi, iki üçü, ve üç sayısız şeyleri üretir.
Many countries depend on agriculture.
- Çok sayıda ülke tarıma dayalıdır.
A lot of countries participated in the Olympic Games.
- Çok sayıda ülke Olimpiyat Oyunlarına katıldı.
Since the mid-20th century, the number of hutongs in Beijing has dropped dramatically as they are demolished to make way for new roads and buildings.
- 20. yüzyılın ortalarından beri Pekin'de su kuyusu sayısı önemli ölçüde düşmüş ve yeni yol ve binalar için bir yol yapmak için yıkılmışlardır.
If you divide any number by zero, the result is undefined.
- Eğer herhangi bir sayıyı sıfıra bölerseniz, sonuç tanımsızdır.
He will figure on inviting a lot of guests to the opening ceremony.
- O, açılış törenine çok sayıda misafir davet etmeyi planlayacak.
Add up these figures.
- Bu sayıları toplayın.
The symbol X usually stands for an unknown quantity in mathematics.
- X sembolü genellikle matematikte bilinmeyen sayıyı temsil etmektedir.
Scores of people died in the epidemic.
- Salgında çok sayıda insan öldü.
Scores of people gathered in front of the Royal Palace.
- Çok sayıda insan Royal Palace'nin önünde toplandı.
Up to what volume of Naruto comics do you own?
- Hangi sayıya kadar olan Naruto çizgi romanlarına sahipsin.
Tom has a good head for numbers.
- Tom'un kafası sayılara iyi çalışıyor.
Huge numbers of soldiers and civilians were killed.
- Çok fazla sayıda askerler ve siviller öldürüldü.
The number of cars running in the city has increased.
- Şehirde çalışan arabaların sayısı arttı.
Tom runs a lot of hotels.
- Tom çok sayıda otel çalıştırıyor.
One million is a seven digit number.
- Bir milyon, yedi basamaklı bir sayıdır.
Tom and others digitized about 200 books and put them online for free access.
- Tom ve diğerleri yaklaşık 200 kitabı sayısallaştırdı ve onları ücretsiz erişim için internete koydu.
There are few apples in the basket.
- Sepette çok az sayıda elma var.
When you have few goals, you get older.
- Az sayıda amacın olduğunda yaşlanırsın.
Tom has a point here.
- Bu konuda Tom pek de haksız sayılmaz.