There are three different types of people in the world: those who can count, and those who can't.
- Dünyada üç tip insan vardır: sayı sayabilenler, ve sayamayanlar.
He made a complete financial record on his computer, basing his calculations on countless receipts and bank records.
- O, sayısız makbuz ve banka kayıtlarıyla ilgili yaptığı hesaplamalara dayandırarak, bilgisayarında tam bir mali kayıt yaptı.
There are two zeros in the number 2010.
- 2010 sayısında iki tane sıfır vardır.
Prime numbers are like life; they are completely logical, but impossible to find the rules for, even if you spend all your time thinking about it.
- Asal sayılar hayata benzer, onlar tamamen mantıksaldır fakat, eğer tüm zamanınızı onun hakkında düşünmek için harcarsanız kurallarının bulunması imkânsızdır.
He will figure on inviting a lot of guests to the opening ceremony.
- O, açılış törenine çok sayıda misafir davet etmeyi planlayacak.
Add up these figures.
- Bu sayıları toplayın.
The symbol X usually stands for an unknown quantity in mathematics.
- X sembolü genellikle matematikte bilinmeyen sayıyı temsil etmektedir.
Our team scored five runs in the last inning.
- Ekip son atışta beş sayı kazandı.
Scores of people died in the epidemic.
- Salgında çok sayıda insan öldü.
When you have few goals, you get older.
- Az sayıda amacın olduğunda yaşlanırsın.
There are few apples in the basket.
- Sepette çok az sayıda elma var.
Tom has a point here.
- Bu konuda Tom pek de haksız sayılmaz.
Up to what volume of Naruto comics do you own?
- Hangi sayıya kadar olan Naruto çizgi romanlarına sahipsin.
Tom has a good head for numbers.
- Tom'un kafası sayılara iyi çalışıyor.
Huge numbers of soldiers and civilians were killed.
- Çok fazla sayıda askerler ve siviller öldürüldü.
He has a lot of ideas about running foreign workers.
- Onun yabancı işçilerin çalıştırılmasıyla ilgili çok sayıda fikirleri vardır.
Our team scored five runs in the last inning.
- Ekip son atışta beş sayı kazandı.
One million is a seven digit number.
- Bir milyon, yedi basamaklı bir sayıdır.
Tom and others digitized about 200 books and put them online for free access.
- Tom ve diğerleri yaklaşık 200 kitabı sayısallaştırdı ve onları ücretsiz erişim için internete koydu.
One, three, five, seven and nine are odd numbers.
- Bir, üç, beş, yedi ve dokuz tek sayılardır.
Mary does not like odd numbers.
- Mary tek sayılardan hoşlanmaz.
The set of prime numbers is countable.
- Asal sayılar kümesi sayılabilir.
2539 is a prime number.
- 2539 bir asal sayıdır.
I have a dozen reports to read.
- Okuyacak çok sayıda raporum var.
Tom gave me a dozen cookies in a plastic bag.
- Tom bana plastik bir torba içinde çok sayıda kurabiye verdi.
The set of prime numbers is countable.
- Asal sayılar kümesi sayılabilir.
2539 is a prime number.
- 2539 bir asal sayıdır.
The set of real numbers is uncountable.
- Reel sayılar kümesi sayılamazdır.
Every even number is the sum of two primes.
- Her çift sayı iki asal sayının toplamıdır.
Two, four, six and eight are even numbers.
- İki, dört, altı ve sekiz çift sayıdırlar.
Scores of people gathered in front of the Royal Palace.
- Çok sayıda insan Royal Palace'nin önünde toplandı.
Scores of people visited Japan.
- Çok sayıda insan Japonyayı ziyaret etti.