İngilizce - Türkçe
saturday and sunday teriminin İngilizce Türkçe sözlükte anlamı
- weekend
- hafta sonu
Jane durgun bir hafta sonu geçirdi.
-Jane spent a very flat weekend.
Hafta sonunda ne yapıyor olacaksın?
-What'll you be doing over the weekend?
- weekend
- (isim) hafta sonu
- weekend
- haftasonu
Tom haftasonunda bir partiye ev sahipliği yaptı.
-Tom hosted a party on the weekend.
Umarım harika bir haftasonu geçirdiniz.
-I hope you had a great weekend.
- weekend
- (fiil) hafta sonunu geçirmek
- weekend
- hafta son
Tom, Mary ile bir hafta sonu daha geçirmek zorunda kalmaktan ödü patladı.
-Tom dreaded having to spend another weekend with Mary.
Birçok ülkede, Arap ülkeleri ve İsrail hariç genellikle Cumartesi ve Pazar, hafta sonu günleri olarak ilan edilmiştir.
-In most countries, with the exception of the Arab countries and Israel, Saturday and Sunday are defined as the weekend.
- weekend
- hafta sonunu geçir
- weekend
- hafta sonu yapılan
İlgili Terimler
İngilizce - İngilizce
saturday and sunday teriminin İngilizce İngilizce sözlükte anlamı
- weekend
- Saturday Night and Sunday Morning
- a novel (1958) by British writer Alan Sillitoe, about a young man, Arthur Seaton, who works in a factory. On Saturday nights he goes out, drinking a lot in pubs and has an affair with the wife of one of his friends. He was considered an example of the Angry Young Man of that time
İlgili Terimler
saturday and sunday
Heceleme
Sat·ur·day and Sun·dayTürkçe nasıl söylenir
sätırdi ınd sʌndeyTelaffuz
/ˈsatərdē ənd ˈsənˌdā/ /ˈsætɜrdiː ənd ˈsʌnˌdeɪ/
Resimler
Geçmiş
Favoriler