satisfied; in a state of satisfaction

listen to the pronunciation of satisfied; in a state of satisfaction
İngilizce - Türkçe

satisfied; in a state of satisfaction teriminin İngilizce Türkçe sözlükte anlamı

content
{i} içerik

Doğa, her sayfasında önemli içerik sunan tek kitaptır. - Nature is the only book that offers important content on every page.

Küçük kozmetik detaylar hakkında endişelenerek zaman kaybetmektense web sitemiz için içerik yaratarak zamanımızı harcamalıyız. - We should spend our time creating content for our website rather than wasting time worrying about minor cosmetic details.

content
{i} içindekiler

Tom evrak çantasının içindekileri masaya döktü. - Tom dumped the contents of his briefcase out on the table.

Tom bardağının içindekileri lavaboya döktü. - Tom poured the contents of his glass into the sink.

content
katkı oranı
content
(Dilbilim) düşünüm
content
rıza
content
istiap
content
mutlu

Ağlamanın ve şikayet etmenin bir yararı yok. Sahip olduklarınla mutlu olmaya çalışın. - There's no use crying and complaining. Try to be content with what you have.

Tom mutlu görünüyordu. - Tom seemed to be contented.

content
{s} olumlu
content
doygun
content
hoşnut

Çok hoşnut görünüyorsun. - You look very content.

Basit bir yaşamdan hoşnuttur. - He is content with the simple life.

in a state
bir devlet
content
{i} memnuniyet

Onun yüzünde bir memnuniyet görüntüsü belirdi. - A look of contentment appeared on his face.

Okumaktan asıl maksadın ne olursa olsun, kitaplar sana her zaman memnuniyet ve tatminkârlık duygusu verecektir. - No matter what your main purpose is in reading, books should never fail to provide contentment and satisfaction.

content
{i} ayar
content
{s} hazır
content
{i} lehte oy kullananlar
content
memnuniye

Onun yüzünde bir memnuniyet görüntüsü belirdi. - A look of contentment appeared on his face.

Okumaktan asıl maksadın ne olursa olsun, kitaplar sana her zaman memnuniyet ve tatminkârlık duygusu verecektir. - No matter what your main purpose is in reading, books should never fail to provide contentment and satisfaction.

content
{s} hoşnut, memnun
content
doyurmak
content
{s} razı
content
(İnşaat) içindeki, muhteva
İngilizce - İngilizce
content
in a state
agitated and anxious
satisfied; in a state of satisfaction