She guided me to the palace.
- O, saraya kadar bana rehberlik yaptı.
The palace has a tall tower.
- Sarayın uzun bir kulesi var.
The courtier was enjoying great royal favor.
- Saray büyük kraliyet lehinde eğleniyordu.
King Henry VIII had a tennis court at Hampton Court, his palace on the River Thames, not very far from London.
- Kral VIII. Henry, Londra'dan çok uzak olmayan Thames Nehri üzerindeki sarayı Hampton Court'ta bir tenis kortuna sahipti.