Tom can solve a Rubik's Cube in less than 30 seconds.
- Tom 30 saniyeden daha az süre içinde Rubik küpünü çözebilir.
Sixty minutes make an hour, and a minute is made up of sixty seconds.
- Altmış dakika bir saat eder ve bir dakika altmış saniyeden oluşur.
The velocity of light is about 186,000 miles per second.
- Işık hızı saniyede yaklaşık 186.000 mildir.
Modern computers carry out ten to the ninth power (10^9) operations per second.
- Modern bilgisayarlar saniyede on üzeri dokuz (10^9) işlem yapıyor.
For one second I thought I would die.
- Bir saniyeliğine öleceğimi sandım.
One minute has sixty seconds.
- Bir dakikada altmış saniye vardır.
One minute has sixty seconds.
- Bir dakikada altmış saniye vardır.
The pilot ejected his seat seconds before the plane crashed.
- Uçak kaza yapmadan saniyeler önce pilot koltuğunu fırlattı.
Light travels around the earth seven and a half times a second.
- Işık dünyanın etrafında bir saniyenin 7.5 katı hızında seyahat eder.
For one second I thought I would die.
- Bir saniyeliğine öleceğimi sandım.