sandwiches, packed lunch

listen to the pronunciation of sandwiches, packed lunch
İngilizce - Türkçe

sandwiches, packed lunch teriminin İngilizce Türkçe sözlükte anlamı

piece
{i} tane

Japon satrancında kaç tane farklı parça var? - How many different pieces are there in Japanese chess?

O, keki altı parçaya kesti ve çocuklardan her birine bir tane verdi. - She cut the cake into six pieces and gave one to each of the children.

piece
{i} taş (dama)
piece
{i} eser

O, seramik eser yaparak zengin oldu. - She became rich by making ceramic pieces.

Baba! Bu güzel sanat eserini nasıl anlayamıyorsun? - Dad! How can you not understand this beautiful piece of art?

piece
{i} kırıntı
piece
{i} kısa mesafe
piece
kalıp
piece
(Askeri) tek silah
piece
(Satranç) piyadeden yüksek taş
piece
parça

Ben üç parça mobilya satın aldım. - I bought three pieces of furniture.

Lütfen cevabı bu kâğıt parçasına yazınız. - Please write the answer on this piece of paper.

piece
(isim) parça, tane, bir parça, eser, kırıntı, piyes, iş, tüfek, kısa mesafe, kısa süre, taş (dama), piyondan büyük taş, madeni para
piece
{i} oyun, piyes
piece
{i} satranç piyadeden yüksek taş
piece
(fiil) yamalamak, parça koymak, eklemek, birleştirmek, parçalarını eklemek
piece
(Askeri) TEK SİLAH; TOP: Herhangi bir ateşli silah. Bir topçu silahı, bir makineli tüfek veya bir piyade tüfeğine bu isim verilir
piece
{f} eklemek
piece
{i} örnek
piece
{i} dama taşı
piece
parçalarını bir araya getirerek tamir etmek
piece
{f} parçalarını eklemek
piece
{i} parça, kısım, bölüm
İngilizce - İngilizce
piece
sandwiches, packed lunch