It was terribly painful.
- Bu son derece sancılıydı.
A splinter of wood, barely visible to the naked eye, caused a very painful infection in one of Tom's fingers.
- Çıplak gözle zor görülebilecek bir tahta kıymığı, Tom'un parmağında çok sancılı bir enfeksiyona neden oldu.
If labor pains would hurt so much as people say, everyone would only have one child!
- Eğer doğum sancıları insanların dediği kadar acı verseydi, herkesin sadece bir çocuğu olurdu.
I have labor pains every thirty minutes.
- Her otuz dakikada doğum sancım var.