Bitkiler olmasaydı, biz yaşayamazdık.
- If it were not for plants, we wouldn't be able to live.
Zehirli bitkilerden uzak durmalıyız.
- We should keep away from the poisonous plants.
The new guy turned out to be a plant.
Annem bahçeye çiçek ekmekle meşgul.
- My mother is busy planting flowers in the garden.
Öncelikle bütün bu tohumları ekmek zorundayız.
- First of all, we have to plant all these seeds.
Boston'da bir fabrikamız var.
- We have a plant in Boston.
Ham petrol bu fabrikada arıtılır.
- Crude oil is refined at this plant.