Devlet başkanı halkı selamladı.
- The president saluted the public.
Ben onların bayraklarını selamlamıyorum.
- I don't salute their flag.
Ben onların bayraklarını selamlamıyorum.
- I don't salute their flag.
Tom selamlamayı unuttu.
- Tom forgot to salute.
Tom selamlamayı unuttu.
- Tom forgot to salute.
Bayrağınızı selamlamam.
- I don't salute your flag.
Bayrağınızı selamlamam.
- I don't salute your flag.
Devlet başkanı halkı selamladı.
- The president saluted the public.
Much of the discourse on and the spirit of group interaction have an improvisational flavor: we “float trial balloons” in the groups we belong to or “raise a flag and see who salutes.”.
The orchestra performed the concert as a salute to Gershwin.
They saluted the flag as it passed in the parade.