Bir satıcı olarak geçimini sağlıyor.
- He makes a living as a salesman.
Bir satıcı olarak kimliğini gizledi ve onun evini ziyaret etti.
- He disguised himself as a salesman and visited her house.
Tezgâhtar olarak çalışıyorum.
- I work as a salesman.
Tom satış elemanı olarak başladı.
- Tom started out as a salesman.
Ben hep bir satış elemanıydım.
- I've always been a salesman.