Fifteen hundred migrants stormed the Channel Tunnel.
- On beş bin göçmen Kanal Tüneli'ne saldırdı.
The aggression was provoked by all those gratuitous insults.
- Saldırı tüm bu gereksiz hakaretler tarafından kışkırtıldı.
Many muggings go unreported.
- Soygun amaçlı birçok saldırı bildirilmiyor.
Tom was the victim of a random sniper attack.
- Tom rastgele bir keskin nişancı saldırısının kurbanıydı.
Tom is the one who mugged you.
- Tom sana saldıran kişidir.
Tom was carrying a lot of cash when he was mugged.
- Saldırıya uğradığında Tom birçok nakit taşıyordu.
An enemy is attacking them.
- Bir düşman onlara saldırıyor.
Allied forces were attacking from the west.
- Müttefik kuvvetleri batıdan saldırıyorlardı.
We anticipated where the enemy would attack.
- Biz düşmanın nereden saldıracağını önceden tahmin ettik.
The enemy kept up their attack all day.
- Düşman bütün gün saldırısına devam etti.
The furious mob attacked the building.
- Öfkeli kalabalık binaya saldırdı.
She attacked him with a baseball bat.
- O, bir beyzbol sopası ile ona saldırdı.
He was charged with assault and battery.
- Saldırı ve darptan suçlandı.
Tom currently faces charges of aggravated assault.
- Tom şu anda ağırlaştırılmış saldırı suçuyla yüz yüze.
Linda was sexually assaulted by Dan.
- Linda, Dan tarafından cinsel saldırıya uğradı.
Dan was assaulted by a mugger.
- Dan bir soyguncu tarafından saldırıya uğradı.
Sami couldn't run away from his assailants.
- Sami saldırganlarından kaçamadı.
The assailant was wearing a mask.
- Saldırgan bir maske takıyordu.
The boys built a raft.
- Çocuklar bir sal yaptı.
Tom floated downstream on a raft.
- Tom bir salla akıntı yönünde batmadan yüzdü.
Tom floated down the river on a raft.
- Tom bir sal üzerinde nehirden aşağı süzülüyordu.
Tom floated downstream on a raft.
- Tom bir salla akıntı yönünde batmadan yüzdü.
Dan was assaulted by a mugger.
- Dan bir soyguncu tarafından saldırıya uğradı.
Tom was carrying a lot of cash when he was mugged.
- Saldırıya uğradığında Tom birçok nakit taşıyordu.