saklanabilen

listen to the pronunciation of saklanabilen
Türkçe - İngilizce
preservable
{s} able to be preserved, maintainable, protectable, conservable, retainable
Capable of being preserved; admitting of preservation
Capable of being preserved
sakla
(Bilgisayar) keep

Keep the money in a safe place. - Parayı güvenli bir yerde saklayın.

He is capable of keeping a secret when he wants to. - O, istediği zaman bir sırrı saklayabilir.

sakla
hid

Jack hid the dish he had broken, but his little sister told on him. - Jack kırdığı tabağı sakladı fakat küçük kız kardeşi onu gammazladı.

Please hide the blueberry jam where Takako can't see it. - Lütfen yabanmersini kavanozunu Takako'nun göremeyeceği bir yere sakla.

sakla
lay away
sakla
cache
sakla
withhold from
sakla
tuck away
sakla
keep back
sakla
withheld from
sakla
{f} hiding

Tom is hiding under the table. - Tom masanın altında saklanıyor.

The suspect was hiding out in the mountains for three weeks. - Şüpheli üç haftadır dağlarda saklanıyordu.

sakla
stow
sakla
salt away
sakla
store up
sakla
{f} stowing
sakla
kept back
sakla
hide

I've got nothing to hide. - Saklayacak bir şeyim yok.

I have nothing to hide. - Saklayacak bir şeyim yok.

sakla
keptback
sakla
tuck#away
sakla
store#up
sakla
stash

Sami stashed the marijuana in a motel room. - Sami marihuanayı bir motel odasında sakladı.

Tom ate all the food I had stashed. - Tom sakladığım bütün yemeği yedi.

sakla
keepback
sakla
dissemble
sakla
storeup
sakla
tuckaway
saklanabilen