Bir deri bir kemik açlıktan ölmüş bir kediydi. - It was a cat starved to skin and bones.
Bir deri bir kemik açlıktan ölmüş bir kediydi.
It was a cat starved to skin and bones.
Hasta adam sadece bir deri bir kemik kalmıştı. - The sick person was only skin and bones.
Hasta adam sadece bir deri bir kemik kalmıştı.
The sick person was only skin and bones.
Look at that starving dog; he's nothing more than skin and bones.