He is the only son that we have ever had.
- O, şimdiye kadar sahip olduğumuz tek erkek evlat.
In the contest he fully displayed what ability he had.
- O, yarışmada hangi yeteneğe sahip olduğunu gösterdi.
You ought to have the courage to speak out what you believe to be right.
- Neyin doğru olduğuna inandığını açıkça söyleme cesaretine sahip olmalısın.
It must be nice to have friends in high places.
- Yüksek yerlerde arkadaşlara sahip olmak güzel olmalı.
Dignity doesn't cost anything, but I'm the only one who truly possesses it!
- Haysiyet hiç bir ücrete tabi değildir ama buna gerçekten sahip olan tek kişi benim!
Man is the only animal that possesses language.
- İnsan dile sahip olan tek hayvandır.
It's not about how much you're worth, but how much they are going to pay for having you.
- O, senin ne kadar değerli olduğunla ilgili değil fakat sana sahip oldukları için ne kadar ödeyecekleri ile ilgilidir.
I like having plenty to do.
- Yapacak çok şeye sahip olmayı severim.