He is the only son that we have ever had.
- O, şimdiye kadar sahip olduğumuz tek erkek evlat.
I've never had such a large sum of money.
- Ben hiç bu kadar büyük bir paraya sahip olmadım.
It must be nice to have friends in high places.
- Yüksek yerlerde arkadaşlara sahip olmak güzel olmalı.
With Windows, you have to have extensions or it won't read your files.
- Windows ile eklentilere sahip olmak zorundasın,yoksa o dosyalarını okumaz.
Happiness isn't merely having many possessions.
- Mutluluk sadece birçok mala sahip olmak değildir.
Dignity doesn't cost anything, but I'm the only one who truly possesses it!
- Haysiyet hiç bir ücrete tabi değildir ama buna gerçekten sahip olan tek kişi benim!
I count myself lucky in having good health.
- İyi bir sağlığa sahip olduğum için, kendimi şanslı sayıyorum.
Not wanting is the same as having.
- İstemek sahip olmakla aynı değildir.