That is our baseball field.
- O bizim beyzbol sahamızdır.
There is green grass on the field.
- Sahada yeşil çimler var.
This is a really lonely stretch of shoreline.
- Bu gerçekten kıyı boyunun kasvetli bir sahasıdır.
Is there a golf course near here?
- Buraya yakın bir golf sahası var mı?
Golf courses are a major cause of water pollution.
- Golf sahaları su kirliliğinin başlıca sebeplerinden biridir.
This area is as big as a football pitch.
- Bu alan, bir futbol sahası kadar büyük.
Because it had been raining for a couple of days, the pitch was muddy and difficult to play on.
- Birkaç gündür yağmur yağdığı için saha çamurluydu ve üstünde oynaması zordu.
He crossed the sports ground.
- O, spor sahasını geçti.