Select Keyboard: Türkçe ▾ X
| ||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||
---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|
|
Birçok kişiyi kurtarmak için bir kişiyi feda etmek etik olur muydu?
- Would it be ethical to sacrifice one person to save many?
Bir şey feda etmek ister misin?
- Do you wanna sacrifice something?
Bir keçiyi Tanrıya kurban olarak öldürdüler.
- They killed a goat as a sacrifice to God.
Sizin kurban boşuna değildi.
- Your sacrifice was not in vain.
Her ikimiz de fedakârlıklar yaptık.
- We've both made sacrifices.
Yaşlı insanlar, zorunda kalırlarsa torunları için fedakârlıkta bulunmaya hazırdırlar.
- The elderly people are ready to sacrifice for their grandchildren, if they have to.
Onlar yasaklanmış domuzu kurban etti, ve onu yemeyi reddeden herkesi öldürdüler.
- They sacrificed forbidden swine, and put to death all who refused to eat.
Ben senin kendini kurban etmene izin veremem.
- I can't let you sacrifice yourself.
Başkaları için kendinizi feda etmeyin.
- Don't sacrifice yourself for other people.
Bir şey feda etmek ister misin?
- Do you wanna sacrifice something?
Tom bizim için hayatını feda etti.
- Tom sacrificed his life for us.
O senin için her şeyi feda etti.
- He sacrificed everything for you.
He has endured sacrifices for the United States that most of us cannot begin to imagine.
- He has endured sacrifices for America that most of us cannot begin to imagine.
I am very grateful for all the sacrifices my parents made for my sake.
- I'm very grateful for all the sacrifices my parents made for my sake.
... their lives. Veterans who've sacrificed for this country. Students who are out there ...