He is improving in health.
- O, sağlıkta gelişmektedir.
Health workers aid people in need.
- Sağlık çalışanları ihtiyacı olan insanlara yardım eder.
Is eating fish as healthy now as it used to be?
- Balık yemek eskiden olduğu kadar şimdi sağlıklıklı mıdır?
Sanitary conditions in the refugee camps were terrible.
- Mülteci kamplarındaki sağlık koşulları çok kötüydü.
A carrot is a healthy snack.
- Havuç sağlıklı bir aperatiftir.
A healthy man does not know the value of health.
- Sağlıklı olan adam sağlığın değerini bilmez.
I doubt that Tom had to sell his car in order to raise money for medical expenses.
- Tom'un sağlık giderlerini karşılamak için arabasını satmak zorunda kaldığından şüpheliyim.
Tom can't get along on his salary because he has high medical expenses.
- Tom yüksek sağlık giderleri olduğu için maaşıyla geçinemiyor.
Some healthcare workers spend more time doing paperwork than taking care of patients.
- Bazı sağlık çalışanları hastalara bakmak yerine evrak işleri yaparak daha çok zaman geçirmektedirler.