Did the error occur right from the start or later on? - When?
- Hata baştan sağda mı yoksa sonradan mı meydana geldi? - Ne zaman?
I order you to turn right.
- Sana sağa dönmeni emrediyorum
The doctors thought he was dead, but today he is still alive and healthy, and has a job and a family.
- Doktorlar onun öldüğünü düşünmüştü ama o bugün hâlâ hayatta ve sağlıklı ve bir işi ve bir ailesi var.
Tom escaped the gun battle alive and well.
- Tom silahlı çatışmadan sağ salim kaçtı.
Tom drives a truck for a living.
- Tom geçimini sağlamak için bir kamyon sürmektedir.
He makes a living as a salesman.
- Bir satıcı olarak geçimini sağlıyor.
Tom is left-handed, but he writes with his right hand.
- Tom solaktır, ancak sağ eliyle yazar.
Tom blocked Mary's punch, then slapped her with his right hand.
- Tom Mary'nin yumruğunu bloke etti, sonra sağ eliyle ona tokat attı.
I have a right wing neighbor.
- Sağ görüşlü bir komşum var.
The rightmost lane is now under construction.
- En sağdaki şerit yapım aşamasındadır.
In America cars drive on the right side of the road.
- Amerika'da arabalar yolun sağ tarafını kullanırlar.
The air by the sea is pure and healthy.
- Deniz havası saf ve sağlıklıdır.
If you turn right, City Hall will be right in front of you.
- Belediye binası, sağa dönünce hemen karşınızda.
Sami fired right into Layla's head.
- Sami, Leyla'nın kafasının sağına doğru ateş etti.
You're young. You have your whole life ahead of you.
- Sen gençsin. Senin önünde sağlıklı bir hayat var.
I don't think it's very healthy to cut out whole groups of foods like fats.
- Yağlar gibi komple bir yiyecek grubunu kesmeyi çok sağlıklı bulmuyorum.
She was very pleased when her son returned home safe and sound.
- Oğlu eve sağ salim döndüğünde çok memnun olmuştu.
We're all back safe and sound.
- Hepimiz sağ salim geri döndük.
Tom survived unharmed.
- Tom sağ salim kurtuldu.
All the hostages were released unharmed.
- Tüm rehineler sağ salim serbest bırakıldı.
I'll get Tom home safely.
- Tom'u sağ salim eve götüreceğim.
We'll get them home safely.
- Biz onları sağ salim eve götüreceğiz.
Tom has something in his right hand.
- Tom'un sağ elinde bir şeyi var.
Tom caught the ball with his right hand.
- Tom topu sağ eli ile yakaladı.
Five hundred soldiers were sent to the city, with less than half of them surviving.
- Onların yarısından daha az sağ kalanı ile beş yüz asker şehre gönderildi.
In America cars drive on the right side of the road.
- Amerika'da arabalar yolun sağ tarafını kullanırlar.
The left side of Tom's home is in Connecticut, while the right side is in New York.
- Sağ tarafı New York'ta iken, Tom'un evinin sol tarafı Connecticut'tadır.
In America cars drive on the right side of the road.
- Amerika'da arabalar yolun sağ tarafını kullanırlar.
Turning to the left, you will find the restaurant on your right.
- Sola dönerseniz, restoranı sağ tarafınızda bulursunuz.
The property left him by his father enables him to live in comfort.
- Babası tarafından ona bırakılan servet onun rahat bir şekilde yaşamasını sağlar.
His salary enables him to live in comfort.
- Maaşı onun konfor içinde yaşamasını sağlar.
Truth is like the sun! It allows us to see everything, but does not let us observe it.
- Gerçek güneş gibidir! Her şeyi görmemizi sağlar, ancak gözlemlememize izin vermez.
This programme allows you to stay informed.
- Bu program sizin bilgili kalmanızı sağlar.