sızdırmazlık

listen to the pronunciation of sızdırmazlık
Türkçe - İngilizce
tightness
impermeability
leakproofing
seal

You can reduce your home's heating and cooling costs through proper insulation and air sealing techniques. - Evinizin ısıtma ve soğutma maliyetlerini uygun yalıtım ve hava sızdırmazlık teknikleri yoluyla azaltabilirsiniz.

sealing

You can reduce your home's heating and cooling costs through proper insulation and air sealing techniques. - Evinizin ısıtma ve soğutma maliyetlerini uygun yalıtım ve hava sızdırmazlık teknikleri yoluyla azaltabilirsiniz.

(Askeri) leakage
packing
imperviousness
sızdırmazlık sağlayıcı
sealant
sız
(Havacılık) free from
sız
bereft
sız
exude
sız
{f} ooze

Green slime oozed out the pipe. - Borudan yeşil balçık sızdı.

sız
seep

The cold seeped into her bones. - Soğuk onun kemiklerine sızdı.

If your windows are not airtight, moisture will seep in. - Pencereleriniz hava geçirmez değilse nem içeri sızar.

sız
{f} seeping
sız
without

I just snuck in Tom's back door without him noticing. - O farkında olmadan Tom'un arka kapısında sızdım.

Mary accepted everything without complaining. - Mary sızlanmaksızın her şeyi kabul etti.

derz sızdırmazlık macunu
jointing compound
hava sızdırmazlık
airtightness
sız
devoid of
sız
with no
sız
in
sız
void of
sız
ex
sız
wanting
sız
sine
sız
innocent of
sız
{f} leak

Tom spent all day trying to fix the leak in the roof. - Tom bütün günü çatıdaki sızıntıyı tamir etmek için uğraşarak geçirdi.

Tom fixed the leaky faucet. - Tom sızdıran musluğu tamir etti.

sızdırmazlık