When ice melts, it becomes liquid.
- Buz erirse, sıvı olur.
Matter can exist as a solid, liquid, or gas.
- Madde katı, sıvı veya gaz olarak bulunabilir.
Instead of ink there was some kind of strange fluid in the bottle.
- Şişede mürekkep yerine bir tür garip bir sıvı vardı.
Water, in its natural state, is a fluid.
- Su, doğal olarak, bir sıvıdır.
Europa and Enceladus are thought to have an ocean of liquid water beneath their surface.
- Europa ve Enceladus'un, yüzeylerinin altında sıvı sudan oluşan bir okyanusa sahip oldukları düşünülmektedir.
Water, in its natural state, is a fluid.
- Su, doğal olarak, bir sıvıdır.
A sponge absorbs liquids.
- Sünger sıvıları emer.
Liquids are either acid or alkaline.
- Sıvılar asit ya da alkalidirler.
Ebola spreads from person to person through bodily fluids.
- Ebola vücut sıvıları yoluyla insandan insana yayılır.
Layla drank her body fluids.
- Leyla beden sıvılarını içti.