I think the reason why he killed his wife is still a mystery.
- Sanırım onun karısını öldürme nedeni hâlâ bir sır.
Despite the importance of sleep, its purpose is a mystery.
- Uykunun önemine rağmen, onun amacı bir sırdır.
I promised him to keep it secret.
- Onu sır olarak saklamak için ona söz verdim.
Someone leaked the secret to the enemy.
- Birisi düşmana sırrı sızdırdı.
She took me into her confidence.
- O beni sırdaşı yaptı.
He hasn't said anything publicly, but in confidence he told me he's getting married.
- O bana alenen bir şey söylemedi ama sır olarak o bana evleneceğini söyledi.
The Brazilian athlete Thiago Da Silva won the Olympic pole vault gold medal and set an Olympic record.
- Brezilyalı atlet Thiago Da Silva, Olimpiyat sırıkla atlama altın madalyasını kazandı ve bir olimpiyat rekoru kırdı.
The pole vaulter jumped more than seven feet.
- Sırıkla atlamacı, yedi feetten fazla atladı.