sıralanır

listen to the pronunciation of sıralanır
Türkçe - İngilizce
ranked
arranged in a sequence of grades or ranks; "stratified areas of the distribution"
past of rank
sırala
juxtapose
sırala
(Bilgisayar) order

I made a list of the students' names in alphabetical order. - Alfabetik sıralamaya göre öğrenci isimlerinin bir listesini yaptım.

The names are in alphabetical order. - İsimler alfabetik olarak sıralanmıştır.

sırala
(Bilgisayar) sort by
sırala
{f} sorted

She sorted the files in alphabetical order. - O, dosyaları alfabetik olarak sıraladı.

I've got it all sorted. - Ben onun tamamına sıralanmış olarak sahibim.

sırala
{f} sequencing
sırala
{f} juxtaposed
sırala
{f} sorting
sırala
sort

Sort the items from large to small. - Öğeleri büyükten küçüğe doğru sıralayın.

We ought to sort the students' names alphabetically. - Biz öğrencilerin isimlerini alfabetik olarak sıralamalıyız.

sırala
concatenated
sıralanır