sınıflandırmak

listen to the pronunciation of sınıflandırmak
Türkçe - İngilizce
{f} categorize
{f} classify
{f} sort
assort
subsume
divide
group
label
grade
label as
class
rate
(Hukuk) labelling
to classify
graduate
sort out
{f} pigeonhole
(Havacılık) classified
distribute
range from
sınıflandırma
classification

Putting in place a systematic classification of our archives could be a great time saver. - Arşivlerimizin sistematik bir sınıflandırmasını yerleştirmek büyük bir zaman tasarrufu olabilir.

Classification is not my specialty. - Sınıflandırma benim uzmanlığım değil.

sınıflamak, sınıflandırmak
to classify, to categorize, to grade tasnif etmek
sınıflandırma
assortment
sınıflandırma
(Dilbilim) grouping
sınıflandırma
sizing
sınıflandırma
ordination
sınıflandırma
sorting

He finished sorting the papers. - O, evrakları sınıflandırmayı bitirdi.

sınıflandırma
subsumption
sınıflandırma
{i} classifying

I'm not good at classifying things. - Ben nesneleri sınıflandırmada iyi değilim.

-e göre sınıflandırmak
classify by
-e göre sınıflandırmak
classify according to
Sınıflandırma
grading
Sınıflandırma
(Tıp) typing
sınıflandırma
(Hukuk) nomenclature
sınıflandırma
rating
sınıflandırma
(Sosyoloji, Toplumbilim) taxonomy
sınıflandırma
assort
sınıflandırmak