Türkçe - İngilizce
sıfırlanmak teriminin Türkçe İngilizce sözlükte anlamı
- vanish
- To become invisible or to move out of view unnoticed
- {v} to disappear, pass or go away be lost
- pass away rapidly; "Time flies like an arrow"; "Time fleeing beneath him"
- get lost, especially without warning or explanation; "He disappeared without a trace"
- cease to exist; "An entire civilization vanished"
- To become equal to zero
- To pass from a visible to an invisible state; to go out of sight; to disappear; to fade; as, vapor vanishes from the sight by being dissipated; a ship vanishes from the sight of spectators on land
- decrease rapidly and disappear; "the money vanished in las Vegas"; "all my stock assets have vaporized" cease to exist; "An entire civilization vanished" become invisible or unnoticeable; "The effect vanished when day broke
- become invisible or unnoticeable; "The effect vanished when day broke"
- The brief terminal part of vowel or vocal element, differing more or less in quality from the main part; as, a as in ale ordinarily ends with a vanish of i as in ill, o as in old with a vanish of oo as in foot
- decrease rapidly and disappear; "the money vanished in las Vegas"; "all my stock assets have vaporized"
- To be annihilated or lost; to pass away
- If someone or something vanishes, they disappear suddenly or in a way that cannot be explained. He just vanished and was never seen again Anne vanished from outside her home last Wednesday The gunmen paused only to cut the wires to the house, then vanished into the countryside. = disappear
- {f} disappear, cease to exist
- become invisible or unnoticeable; "The effect vanished when day broke
- If something such as a species of animal or a tradition vanishes, it stops existing. Near the end of Devonian times, thirty percent of all animal life vanished In the past two years, one-party rule has vanished from Eastern Europe. = disappear
- sıfır
- zero
The thermometer reads three degrees below zero.
-Termometre sıfırın altında üç derece olarak okuyor.
Zero comes before one.
-Sıfır birden önce gelir.
- sıfır
- {i} o
- sıfır
- {i} naught
- sıfır
- nought
- sıfır
- null character
- sıfır
- goose egg
- sıfır
- nothing
You're worth less than nothing.
-Senin değerin sıfırdan daha az.
The final score was two to nothing.
-Son puan iki sıfırdı.
- sıfır
- cipher
- sıfır
- zilch
- sıfır
- nil
- sıfır
- zeroes
There are two zeroes in 2010.
-2010'da iki sıfır vardır.
- sıfır
- ought
- sıfır
- cypher
- sıfır
- (a) nothing, completely, worthless person or thing
- sıfır
- null
- sıfır
- zero, cipher; nothing, nought
- sıfır
- {i} aught
- sıfır
- love
İlgili Terimler
Türkçe - Türkçe
sıfırlanmak teriminin Türkçe Türkçe sözlükte anlamı
- SIFIR
- (Osmanlı Dönemi) Hiç bir sayı olmamak
- SIFIR
- (Osmanlı Dönemi) Hiç. Olmayan bir şeyin ismi
- SIFIR
- Yeni, kullanılmamış
- SIFIR
- Hiç yok
- SIFIR
- (Osmanlı Dönemi) Fiz: Suyun donma derecesi
- SIFIR
- Kendi başına değeri olmayan, ondalık sayı sisteminde sağına geldiği rakamı on kere büyüten işaret (0)
- SIFIR
- Kötü, başarısız, verimsiz: "Sorma, su içsem kilo alıyorum, bütün rejimleri denedim, netice sıfır."- A. İlhan
- SIFIR
- (Osmanlı Dönemi) Müsbetle menfi ortası, eksi ile artının arası
- sıfır
- Kendi başına değeri olmayan, ondalık sayı sisteminde sağına geldiği rakamı on kere büyüten işaret (O)
- sıfır
- Kötü, başarısız, verimsiz
İlgili Terimler
sıfırlanmak
Heceleme
sı·fır·lan·makResimler
Geçmiş
Favoriler