There's always been some friction between Tom and Mary. - Tom ile Mary arasında daima bir sürtüşme olmuştur.
There's always been some friction between Tom and Mary.
Tom ile Mary arasında daima bir sürtüşme olmuştur.
The budget cuts are bound to cause some friction in the department. - Bütçe kesintileri bölümde bir miktar sürtüşmeye neden olmalı.
The budget cuts are bound to cause some friction in the department.
Bütçe kesintileri bölümde bir miktar sürtüşmeye neden olmalı.