Tom continued his relationship with that married woman.
- Tom bu evli kadınla birlikte olmayı sürdürdü.
He continued his studies at graduate school.
- Yüksek lisans okulunda çalışmalarını sürdürdü.
He decided to stay and carry on his father's business.
- Kalmaya ve babasının işini sürdürmeye karar verdi.
I have decided to carry on the work.
- İşi sürdürmeye karar verdim.
After waiting all day, the workers were still looking for a break in the weather so they could resume the search.
- Bütün gün bekledikten sonra işçiler araştırmayı sürdürebilmek için hâlâ havanın düzelmesini bekliyorlardı.
I wanted to resume my normal life.
- Normal hayatımı sürdürmek istedim.
Tom drove Mary's car to Boston.
- Tom Mary'nin arabasını Boston'a sürdü.
Tom got into the driver's seat and drove off.
- Tom sürücünün yerine oturdu ve uzaklaştı.
He was exiled from his country.
- O, ülkesinden sürgün edildi.
Most of the exiles were killed or captured.
- Sürgünlerin çoğu öldürüldü veya esir alındı .
The rain lasted a week.
- Yağmur bir hafta sürdü.
I had my driver's license renewed last month.
- Sürücü ehliyetimi geçen ay yenilettim.
Do you know how to drive?
- Nasıl araba süreceğini biliyor musun?
My little son can drive a car.
- Küçük oğlum araba sürebiliyor.
The war lasting for years impoverished the country.
- Yıllar süren savaş ülkeyi fakirleştirdi.
Tom shouldn't have driven Mary's car.
- Tom Mary'nin arabasını sürmemeliydi.
They had driven wagons.
- Vagonları onlar sürmüştü.
Neither Tom nor Mary has been deported.
- Ne Tom ne de Mary sürgün edildi.
Tom was banished from the town.
- Tom kasabadan sürüldü.
We banished him from the country.
- Biz onu ülkeden sürdük.
Neither Tom nor Mary has been deported.
- Ne Tom ne de Mary sürgün edildi.