sürüşü

listen to the pronunciation of sürüşü
Türkçe - İngilizce

sürüşü teriminin Türkçe İngilizce sözlükte anlamı

sür
{f} drove

Ambition drove him to murder. - Hırs onu cinayete sürükledi.

Tom thought he could reach the airport on time if he drove a little over the speed limit. - Tom birazcık hız limitinin üzerinde sürerse vaktinde havaalanına yetişebileceğini düşündü.

sür
{f} exile

Napoleon was exiled to St. Helena. - Napolyon, St. Helena'ya sürüldü.

He was exiled from his country. - O, ülkesinden sürgün edildi.

sür
{f} smeared
sür
{f} tilled
sür
{f} last

The rain lasted five days. - Yağmur beş gün sürdü.

The speech lasted thirty minutes. - Konuşma otuz dakika sürdü.

sür
impel
sür
{f} drive

You'll be able to drive a car in a few days. - Birkaç gün içinde araba sürebileceksin.

Do you know how to drive a car? - Nasıl araba süreceğini biliyor musun?

sür
{f} lasting

The war lasting for years impoverished the country. - Yıllar süren savaş ülkeyi fakirleştirdi.

sür
driven

Tom shouldn't have driven Mary's car. - Tom Mary'nin arabasını sürmemeliydi.

You'd better not have driven my car. - Keşke arabamı sürmeseydin.

sür
deport

Neither Tom nor Mary has been deported. - Ne Tom ne de Mary sürgün edildi.

sür
banish

He was banished to an island for high treason. - O vatana ihanet için bir adaya sürüldü.

We banished him from the country. - Biz onu ülkeden sürdük.

sür
deported

Neither Tom nor Mary has been deported. - Ne Tom ne de Mary sürgün edildi.

deneme sürüşü
test drive
deneme sürüşü yapmak
test drive
sür
expatriate
sür
{f} smear
test sürüşü
(Otomotiv) test drive
üstün özellik sürüşü
performance driving
Türkçe - Türkçe

sürüşü teriminin Türkçe Türkçe sözlükte anlamı

Sür
(Osmanlı Dönemi) REM
Sür
(Osmanlı Dönemi) GELE
sürüşü