Tom got into the driver's seat and drove off.
- Tom sürücünün yerine oturdu ve uzaklaştı.
He drove the truck to Dallas.
- O, kamyonu Dallas'a sürdü.
Napoleon was exiled to St. Helena.
- Napolyon, St. Helena'ya sürüldü.
Santa Ana was living in exile in Cuba.
- Santa Ana Küba'da sürgünde yaşıyordu.
The speech lasted thirty minutes.
- Konuşma otuz dakika sürdü.
The rain lasted a week.
- Yağmur bir hafta sürdü.
My little son can drive a car.
- Küçük oğlum araba sürebiliyor.
Do you know how to drive a car?
- Nasıl araba süreceğini biliyor musun?
The war lasting for years impoverished the country.
- Yıllar süren savaş ülkeyi fakirleştirdi.
Have you ever driven a sports car?
- Hiç spor araba sürdün mü?
They had driven wagons.
- Vagonları onlar sürmüştü.
Neither Tom nor Mary has been deported.
- Ne Tom ne de Mary sürgün edildi.
The ruler was overthrown and banished from the country.
- Yönetici devrildi ve ülkeden sürüldü.
We banished him from the country.
- Biz onu ülkeden sürdük.
Neither Tom nor Mary has been deported.
- Ne Tom ne de Mary sürgün edildi.