sünde

listen to the pronunciation of sünde
Almanca - Türkçe
n {'zündı} e günah; suç. ·
günahlar
günah
İngilizce - Türkçe

sünde teriminin İngilizce Türkçe sözlükte anlamı

sin
günah

İnsan bir günahkar doğar. - Man is born a sinner.

Beni affedin, zira ben günah işledim. - Forgive me, for I have sinned.

crime
{i} suç

Angarya, insanlık dışı bir suçtur. - Slavery is a crime against humanity.

Savaş, insanlık dışı bir suçtur. - War is a crime against humanity.

crime
{i} aptallık
crime
mantıksızlık
crime
cürm
crime
mantıksızca hareket
commit sin
günah işlemek
crime
ayıp/suç
crime
cezalandırmak
crime
{i} suç, cürüm
crime
suçlu bulmak
crime
{i} cinayet

Cinayetle ilgili suçlu olduğuna inanmıyorum. - I believe he is not guilty of the crime.

Bir dizi cinayetin aynı adam tarafından işlendiği düşünüldü. - The series of crimes were thought to have been committed by the same man.

crime
{i} sabıka
crime
{i} cinayet romanı
crime
{i} yüz karası
crime
{i} günah, acımaya yol açacak kötü davranış
Almanca - İngilizce
crime
sin

Forgive me, for I have sinned. - Vergib mir meine Sünden!

It is a sin to steal even a pin. - Sogar eine Nadel zu stehlen ist eine Sünde.

commit sin
Das ist doch keine Sünde.
It's no crime
Hord der Sünde
hotbed of sin
eine Sünde begehen
to sin
eine Sünde begehen
to commit a sin
hässlich wie die Sünde
as ugly as sin
jdm. etwas erlassen (Schuld, Strafe, Sünde)
to remit your something (debt, punishment, sin)
kleine Sünde
peccadillo
lässliche Sünde
venial sin