The person in question is now staying in the Unites States.
- Söz konusu kişi şu anda ABD'de kalıyor.
Your sanity isn't in question.
- Akıl sağlığınız söz konusu değil.
Tom said it was out of the question.
- Tom bunun söz konusu olmadığını söyledi.
He said it was out of the question.
- Söz konusu olmadığını söyledi.
A trip to America is out of the question.
- Amerika'ya bir yolculuk söz konusu değil.
His proposal is out of the question.
- Onun önerisi, söz konusu değil.