söylen

listen to the pronunciation of söylen
Türkçe - İngilizce
mutter
myth
söyle
{f} said

What he said is true. - Onun söylediği doğru.

You didn't do a very good job, I said. - Çok iyi bir iş yapmadığını söyledim.

söyle
spit it out !
söyle
told

Don't forget what I told you. - Sana söylediklerimi unutma.

He told me that his father was dead. - O bana babasının öldüğünü söyledi.

söyle
told to
söyle
say

Some doctors say something to please their patients. - Bazı doktorlar hastalarını memnun etmek için bir şeyler söylerler.

I've got nothing to say to him. - Ona söyleyecek hiçbir şeyim yok.

söyle
confide

This is confidential, I can only tell him personally. - Bu gizli, sadece ona kişisel olarak söyleyebilirim.

I'm confident that Tom will do what he says he'll do. - Tom'un yapacağını söylediği şeyi yapacağına eminim.

söyle
tell

Can you please tell me what time the train leaves? - Trenin ne zaman kalkacağını lütfen bana söyleyebilir misin?

Could you please tell me why you love her? - Onu neden sevdiğini lütfen bana söyler misin?

söyle
{f} saying

It goes without saying that honesty is the key to success. - Başarının anahtarı olan dürüstlük söylenilmediği taktirde sürer

He began by saying that he would not speak very long. - O, çok uzun konuşmayacağını söyleyerek başladı.

söyle
dictate
söyle
mouth

Tom opened his mouth to say something, but Mary interrupted him. - Tom bir şey söylemek için ağzını açtı ama Mary sözünü kesti.

Tom told his son not to speak with his mouth full. - Tom oğluna ağzı doluyken konuşmamasını söyledi.

söyle
apprise
söyle
told#to
söyle
spit it out
söyle
toldto
söylen