sâniyen

listen to the pronunciation of sâniyen
Türkçe - İngilizce
secondly
{a} in the second order in dignity
{a} second
in the second place in order or succession
In the second place
in the second place, second
in the second place; "second, we must consider the economy"
You say secondly when you want to make a second point or give a second reason for something. You need, firstly, a strong independent board of directors and secondly, an experienced and dedicated staff. used when you want to give a second point or fact, or give a second reason for something firstly
Saniye
(isim) Second

For one second I thought I would die. - Bir saniyeliğine öleceğimi sandım.

Light travels around the earth seven and a half times a second. - Işık dünyanın etrafında bir saniyenin 7.5 katı hızında seyahat eder.

saniye
(Bilgisayar) seconds

My watch gains five seconds a day. - Saatim günde beş saniye ileri gider.

The pilot ejected his seat seconds before the plane crashed. - Uçak kaza yapmadan saniyeler önce pilot koltuğunu fırlattı.

saniye
bits per second
saniye
shake
saniye
split second
saniye
jiffy
saniye
tick
saniye
sec

One minute has sixty seconds. - Bir dakikada altmış saniye vardır.

For one second I thought I would die. - Bir saniyeliğine öleceğimi sandım.

Türkçe - Türkçe
(Osmanlı Dönemi) ikinci olarak
SANİYEN
(Osmanlı Dönemi) İkinci olarak. İkinci derecede
SANİYEN
(Hukuk) İkinci olarak
SANİYE
(Osmanlı Dönemi) Dakikanın altmışta birisi. Çok kısa bir zaman
saniye
(Osmanlı Dönemi) ikinci; dakikanın altmışta biri
saniye
Bir dakikanın altmışta biri olan zaman birimi: "Bütün bu hadise hemen bir yirmi saniye içinde olup bitmişti."- S. F. Abasıyanık
saniye
Bir derecenin altmışta biri
saniye
Fizik ve mekanikte zaman birimi
saniye
Bir dakikanın veya bir derecenin altmışta biri olan zaman birimi
saniye
Osmanlılar'da mülkiye rütbelerinden biri
sâniyen