Onlar düşman tarafından vurulma riskini göze almaya hazırdılar.
- They were ready to run the risk of being shot by the enemy.
Tommy, işini kaybetme riskini göze almadı.
- Tommy did not want to run the risk of losing his job.
Tufts, dünyanın en tehlikeli üniversitesidir.
- Tufts is the most dangerous university in the world.
Radyoaktif maddeler tehlikelidir.
- Radioactive matter is dangerous.
Hem erkekleri hem de kadınları tehdit eden tehlikeler vardır.
- There are dangers that threaten both men and women.