zum stillstand gebracht

listen to the pronunciation of zum stillstand gebracht
Английский Язык - Турецкий язык

Определение zum stillstand gebracht в Английский Язык Турецкий язык словарь

checked
{s} damalı
checked
{s} ekoseli
stemmed
(sıfat) saplı
checked
onaylandı
checked
(Bilgisayar) onaylanmış
checked
kontrol edilmiş
checked
(Bilgisayar) işaretlenmiş
checked
(Bilgisayar) seçilmiş
checked
(Bilgisayar) onay işaretli
checked
(Bilgisayar) denetimli
checked
ekose desenli
checked
kareli
checked
kontrol et

O, satın almadan önce evin dayanıklılığını kontrol etti. - He checked the durability of the house before buying it.

Tom kahve demlemeye başladı, sonra epostasını kontrol etti. - Tom started the coffee brewing, then checked his email.

stemmed
saplı
stopped
durmuş

Saatim durmuştu, bu yüzden saati bilmiyordum. - My watch stopped, so I didn't know the time.

Saat durmuş. Yeni bir pil gerekli. - The clock has stopped. A new battery is needed.

stopped
(sıfat) tıkanık
stopped
{s} tıkanık
Немецкий Язык - Английский Язык
staunched
stanched
stemmed
arrested
stopped
checked
zum stillstand gebracht
Избранное