O, satın almadan önce evin dayanıklılığını kontrol etti.
- He checked the durability of the house before buying it.
Tom kahve demlemeye başladı, sonra epostasını kontrol etti.
- Tom started the coffee brewing, then checked his email.
Saatim durmuştu, bu yüzden saati bilmiyordum.
- My watch stopped, so I didn't know the time.
Saat durmuş. Yeni bir pil gerekli.
- The clock has stopped. A new battery is needed.