Sen asla tatmin olmuş değilsin.
- You're never satisfied.
Açıklamamdan tatmin olmuş görünüyordu.
- He seems satisfied with my explanation.
Yemek onun açlığını tatmin etti.
- The meal satisfied his hunger.
Tom birkaç sandviç yiyerek açlığını tatmin etti.
- Tom satisfied his hunger by eating some sandwiches.
Genç adam, konumu için oldukça uygun.
- The young man is quite suited for the position.
Dünya yaşam için son derece uygundur.
- Earth is perfectly suited for life.