Aptal görünmekten korkuyordum.
- I was afraid of looking stupid.
Bazen iyi görünme ve rahat olma arasında seçim yapmak zorundasın.
- Sometimes you have to choose between looking good and being comfortable.
Bir şeye bakış şeklin senin durumuna bağlıdır.
- Your way of looking at something depends on your situation.
Ben bu konuya farklı bir bakış açısından bakıyorum.
- I am looking at the matter from a different viewpoint.
Judy aynaya bakarak çok fazla zaman harcıyor.
- Judy spends a lot of time looking in the mirror.
Rahibe Teresa neye ihtiyaç olduğunu görmek için etrafına bakarak işine başladı.
- Mother Teresa began her work by looking around to see what was needed.