ziyarette

listen to the pronunciation of ziyarette
Турецкий язык - Английский Язык
pay visit
ziyaret
visit

Switzerland is a very beautiful country and well worth visiting. - İsviçre, çok güzel bir ülkedir ve ziyaret edilmeye değerdir.

Visitors to that town increase in number year by year. - Kasabayı ziyaret edenler yıldan yıla artıyor.

ziyaret
visitation

Sami arrived for his visitation day. - Sami ziyaret günü için geldi.

ziyaret
{i} stay

Tom stayed at a cheap hotel when he visited Boston. - Tom Boston'u ziyaret ettiğinde ucuz bir otelde kaldı.

Next time I visit San Francisco, I'd like to stay at that hotel. - San Fransisko'yu bir dahaki ziyaretimde o otelde kalmak istiyorum.

ziyaret
visiting

I lost no time in visiting my aunt in the hospital yesterday. - Ben, dün hiç zaman kaybetmeden teyzemi hastanede ziyaret ettim.

The new museum is worth visiting. - Yeni müze ziyaret etmeye değer.

ziyaret
(Bilgisayar) visits

Susie sometimes visits her father's office. - Susie bazen babasının ofisini ziyaret eder.

Tom brings us gifts whenever he visits. - Tom her ne zaman ziyarete gelse bize hediyeler getirir.

ziyaret
call

How come you call on us so late at night? - Nasıl olur da gece öyle geç saatte bizi ziyaret edersin?

I think you had better call on him. - Sanırım onu ziyaret etsen iyi olur.

ziyaret
pilgrimage
ziyaret
visit; call
ziyaret
visit, call
ziyaret
circuit
Турецкий язык - Турецкий язык

Определение ziyarette в Турецкий язык Турецкий язык словарь

Ziyaret
görüş
ZİYARET
(Osmanlı Dönemi) Görüşmeğe gitmek. Bir kimseyi görmeye varmak
ziyaret
Birini görmeye, biriyle görüşmeye gitme, görüşme: "Haftada iki gece ziyaretine giderdik."- H. F. Ozansoy
ziyaret
Birini görmeye, biriyle görüşmeye gitme, görüşme
ziyarette
Избранное