Sami shackled Layla with a chain.
- Sami, Leyla'ya zincirle bağladı.
Let's shackle your feet with silver fetters.
- Gümüş prangalarla ayaklarını zincirleyelim.
Sami shackled Layla with a chain.
- Sami, Leyla'ya zincirle bağladı.
The dog should be on a chain.
- Köpek zincirlenmelidir.
You had better chain up the dog so that he won't bite.
- Isırmasın diye köpeği zincirlesen iyi olur.
Tom chained himself to a tree.
- Tom kendini bir ağaca zincirledi.
Keep your dog chained up to the tree.
- Köpeğinizi ağaca zincirlenmiş tutun.
The prisoner is in chains.
- Tutsak zincirle bağlıydı.
The world's tropical rainforests are critical links in the ecological chain of life on the planet.
- Dünyadaki tropikal yağmur ormanları, gezegende yaşamın ekolojik zincirine kritik bağlantılıdır.
Let's shackle your feet with silver fetters.
- Gümüş prangalarla ayaklarını zincirleyelim.
I seem to have lost my train of thought.
- Düşünce zincirimi kaybetmiş gibi görünüyorum.
Let's shackle your feet with silver fetters.
- Gümüş prangalarla ayaklarını zincirleyelim.
I want to chain myself to that tree.
- Kendimi şu ağaca zincirlemek istiyorum.
Let's shackle your feet with silver fetters.
- Gümüş prangalarla ayaklarını zincirleyelim.
Sami shackled Layla with a chain.
- Sami, Leyla'ya zincirle bağladı.