My failure did not weaken my self-confidence.
- Hatam, özgüvenimi zayıflatmadı.
Fever and constant coughing weakened the old lady.
- Ateş ve sürekli öksürme yaşlı kadını zayıflattı.
Fever and constant coughing weakened the old lady.
- Ateş ve sürekli öksürme yaşlı kadını zayıflattı.
The doctor wants Tom to slim down a little.
- Doktor Tom'un biraz zayıflamasını istiyor.
She has tried various methods of slimming down.
- O zayıflamanın çeşitli yöntemlerini denedi.
The doctor wants Tom to slim down a little.
- Doktor Tom'un biraz zayıflamasını istiyor.
I'm trying to slim down.
- Zayıflamaya çalışıyorum.