zarar vermeyen

listen to the pronunciation of zarar vermeyen
Турецкий язык - Английский Язык
non destructive
zarar ver
{f} harm

It can harm your eyes to read in the sun's light. - Güneş ışığında okumak gözlerine zarar verebilir.

She can't even harm a fly. - O bir sineğe bile zarar veremez.

zarar ver
{f} wrecked
zarar ver
{f} wrecking
zarar ver
{f} damage

Smoking does damage your lungs. - Sigara içmek akciğerlerinize zarar verir.

The drought damaged all the crops there. - Kuraklık oradaki tüm ürünlere zarar verdi.

zarar ver
{f} damaging

Urban sprawl is environmentally damaging. - Kentsel yayılım çevresel olarak zarar verir.

Environmentally damaging projects should be abandoned systematically. - Çevresel olarak zarar verici projeler sistematik olarak terk edilmelidir.

zarar ver
{f} wreck

You're going to wreck your eyesight if you play games all the time. - Sürekli oyunlar oynarsan görme yeteneğine zarar vereceksin.

zarar ver
damaged

The accident damaged her car's front wheels. - Kaza, arabasının ön tekerlerine zarar verdi.

The drought damaged all the crops there. - Kuraklık oradaki tüm ürünlere zarar verdi.

zarar ver
damages

Alcohol damages the liver. - Alkol karaciğere zarar verir.

zarar ver
disadvantaged
zarar ver
parasitize
zarar vermeyen
Избранное