The czar was the ruler of Russia.
- Der Zar war der Herrscher Russlands.
The tsar was the ruler of Russia.
- Der Zar war der Herrscher Russlands.
Do not kill me, kind Tsarevitch, said the bear.
- „Bring mich nicht um, lieber Zarewitsch“, sprach der Bär.
We'll need twenty dice to play this game.
- Bu oyunu oynamak için yirmi tane zara ihtiyacımız var.
Tom picked up the dice and threw them.
- Tom zarları aldı ve onları attı.
The gambler used loaded dice to cheat.
- Kumarbaz aldatmak için hileli zar kullandı.
Animals were harmed in the making of this film.
- Bu filmin yapımında hayvanlar zarar görmüştür.
No animals were harmed in the making of this film.
- Bu filmin yapımında hiçbir hayvan zarar görmemiştir.
The mucous membrane is very sensitive.
- Mukoza zarı çok hassastır.
I barely passed the exam.
- Ben zar zor sınavı geçtim.
I barely missed being struck.
- Çarpılmaktan zar zor kurtuldum.