Her sister Joanna was bright and slender as a lily.
- Onun kız kardeşi Joanna parlak ve bir zambak gibi ince.
Could you send Mary a lilyum flower for me?
- Mary'ye benim için bir zambak çiçeği gönderir misin?
The garden is famous for its irises.
- Bahçe, zambaklarıyla ünlüdür.
A smell of lilies filled the room.
- Zambakların kokusu odayı doldurdu.
Our yard is full of lilies in the spring.
- Bizim bahçemiz ilkbaharda zambaklarla doludur.