I had never seen a panda till that time.
- O zamana kadar hiç panda görmemiştim.
We'll just have to wait till then.
- Sadece o zamana kadar beklemek zorunda kalacağız.
They had been married for ten years by that time.
- Onlar o zamana kadar on yıl evliler.
I found all the shops closed by that time.
- O zamana kadar bütün dükkanları kapalı buldum.
Tom may be back by then.
- Tom o zamana kadar geri dönebilir.
We will move into our new house next month if it is completed by then.
- O zamana kadar tamamlanırsa gelecek ay yeni evimize taşınacağız.
We'll just have to wait till then.
- Sadece o zamana kadar beklemek zorunda kalacağız.
Not till then did I realize the danger of the situation.
- O zamana kadar durumun tehlikesini fark etmedim.