We bought a round table.
- Biz bir yuvarlak masa aldık.
The earth is round, not flat.
- Dünya yuvarlaktır, düz değil.
A coin rolled under the desk.
- Masanın altına madeni para yuvarlandı.
He rolled off the bed.
- O, yataktan yuvarlandı.
What's 5,814 rounded to the nearest thousand?
- 5.814'ün en yakın bine yuvarlaması nedir?
The ball is round, and the game lasts 90 minutes.
- Top yuvarlaktır ve maç 90 dakika sürer.
The ball rolled across the road.
- Top, yolun karşısına yuvarlandı.